26 Mayıs 2014 Pazartesi

Bölüm 3: Dr. Dukan: "Balık sevmeyenler çok şey kaybediyor"

 
 
 
Dukan diyetindeki 100 besinden 72’si proteinden, 38’i ise sebzeden oluşuyor. Sebzeler, diyetin ikinci devresinde hayata geçiyor.

Doktor Pierre Dukan birkaç gündür Türkiye’de; hem 35 yıldır üzerinde çalıştığı dünyanın en çok yemek yiyerek en fazla kilo verdiren diyeti Dukan’ı daha iyi anlatmak hem de son kitabı “İstediğiniz Kadar Yiyebileceğiniz 100 Besin” kitabından Türk halkının da sevebileceği çok özel tarifleri paylaşmak için... Bu 100 besinin 72’si protein, ki Dukan diyetinin ilk evresi tamamen proteinle beslenme üzerine kurulu; 38’i sebze, o da diyetin ikinci evresinden itibaren hayatımızda. Bugün Dr. Pierre Dukan’ın vazgeçemediği yemek alışkanlıklarını konuştuk. En güzel yararlı et ve balık yemeklerinden bahsettik 
Sabahları kahve
 
Sabahları ne yer, içersiniz?
Wasa yerim. Kuzey bölgelerinde popüler olan bol tahıllı ve lifli bir tür ekmek. Sert, tatsız gibi gözüküyor ama ben alıştım ve gayet mutlulukla yiyorum. Yanında genelde peynir yerim. Bir Fransız peyniri var “Tomme de Savoie” diye, Hollanda peynirini andırıyor. Kalorisi nispeten düşük ama çok lezzetli. Bir de kendi yarattığım ürünler var. Onları da gün boyunca yanımda atıştırmalık olarak taşırım. Kahve içerim ama arkasında fazla bir gerekçe aramayın, bir an önce ayılıp işimin başına geçmek için...

“Proteinle beslenenin kas kaybı olmaz”

 
Balık?
Öğlen de yerim akşam da... Balık sevmeyenler çok şey kaybediyor. En favori balıklarım somon ve kılıçbalığı. Barbunya da severim.
 
Deniz mahsulü?
Hepsi iyidir ama ahtopotu iyi pişiremezsen çok kötü olur. Ben evde karidesi tercih ederim. Mümkünse büyük olan daha makbuldür. Küçük olan daha atıştırmalık, eğlencelik gibi ama jumbo karideslerde ciddi bir besin değeri var.
 
Fazla proteinin zararı yok mu?
Protein, organizma direncini yükselttiği, uzun süren tokluk hissi yarattığı, kas kaybı ya da deri sarkmasına neden olmadan zayıflamayı sağladığı için yararlı bir besin...
 

“Protein organizma direncini yükselttiği, uzun süren tokluk hissi yarattığı, kas kaybı ya da deri sarkmasına neden olmadan zayıflamayı sağladığı için yararlı bir besin...”

 

Levrek

Balıkların kralıdır. Göreceli olarak yağsız olan eti, levreğin çok aranan bir balık olmasını sağlamıştır.
 
  • Levrek yağsızdır (100 gramında 1.8 gram yağ).
  • Kaliteli proteinler açısından çok zengindir (100 gramında 18.5 gram protein).
  • Düşük kalorilidir (100 gramında 90 kalori).
  • Levreğin, hafif kabuklu deniz mahsullerini andıran özel etine ihanet etmemek için mümkün olduğunca yalın bir biçimde hazırlanması gerekir. İdeal olan bütün halde, rezene tohumları ya da dereotu eşliğinde fırınlamaktır.
  • Anasonlu dokunuşlar, levreğin iyotsu aromasıyla mükemmel uyum sağlayacaktır. Büyük levrekler, tuzda pişirilebilir.
     

Anason aromalı levrek

  • 2 levrek (yaklaşık 400 gram)
  • 4 rezene l 2 çorba kaşığı anason aroması
  • 1 çay kaşığı öğütülmüş rezene ya da anason
  • Tuz, karabiber
 
Levrekleri, pullarını kazımadan ayıklayın. Balıkların, her iki tarafını da iki ya da üç yerinden çizin. İçlerine, fırçayla anason aroması sürün. Tuz ve karabiber ekleyin. Fırını 210 dereceye ısıtın. Rezeneleri yıkayın, taze yeşil dallarını ayırın, kalan kısımlarını kıyın. Üzerlerine limon sıktıktan sonra yarısını ayırıp kalanını balıkların içine doldurun. Levrekleri büyük bir fırın kabına yerleştirin. Bir yemek kaşığı anason araması ve 1 bardak suyu balıkların üzerine gezdirerek dökün. Üstlerine anason ya da rezene tohumu serpiştirin, kalan rezeneleri balıkların etrafına dizin. Tepsiyi fırına sürüp 30 dakika pişirin, aralarda tepsiyi çıkarıp limon suyuyla sulayın. Pişme tamamlandıktan sonra ayırdığınız taze rezene dallarını ekleyin.

Mezgit

Çok tüketilen beyaz etli bir balık olan mezgit füme yapılmışsa tam bir efsanedir. Taze mezgitin fiyatı her bütçeye uyar ve dondurulmaya çok uygun bir balıktır.
 
  • Bilinen en yağsız balıktır (100 gramında 0.3 gram).
  • Füme haliyle 101 kaloridir ama yağ oranı değişmez. Ancak pane yapıldığında kalori 187’ye çıkar ve yağ oranı 9.2 grama fırlar.
  • Tütsülenerek kurutulan mezgit pane zayıflama için mükemmel bir besindir.

Misket limonlu mezgit

  • 600 gram mezgit füme
  • 3 misket limonu
  • 30 cl yağsız süt
  • 1 çorba kaşığı soya sosu
  • Frank soğanı
 
Mezgit fümeyi 3 dakika boyunca kaynar su ve süt karışımında bekletin. Çıkarın ve soğumaya bırakın. Misket limonu suyu ve soya sosuyla marinat hazırlayın. Balıklar soğur soğumaz derisini soyun ve etini ince dilimler halinde kesin. Dilimleri marinatın içine atıp en az 1 saat buzdolabında bekletin. Soğanla servis yapın.
 

Sardalye

Küçük ve yağlı bir balık olan sardalye, sağlık açısından dünyanın en faydalı ve koruyucu balıklarından biridir. Sardalyenin fazla kiloların atılmasına da katkısı olacaktır, zira bu balığın eti çok doyurucudur.
  • Sardalyenin yağları, çok üstün özelliklere sahiptir ve omega 3 açısından çok zengindir.
  • Yağ oranı, mevsimine göre % 3 ile % 17 arasında değişebilir ama genel olarak % 9 civarındadır.
  • Konserve şeklinde tüketildiğinde zengin bir kalsiyum kaynağıdır.
 

Calabria usulü sardalye

  • 12 adet taze sardalye l 200 gram domates sosu
  • 3 diş ezilmiş sarmısak l 1 limonun suyu
  • 8 tane kiraz domates
  • 8 tane haşlanmış bıldırcın yumurtası
  • Tatlı kırmızıbiber
  • Tuz, karabiber
 
Domates sosunu, limon suyunu ve ezilmiş sarmısağı bir tencereye koyun. Harlı ateşte 5 dakika pişirin. Önceden tuz, karabiber ve tatlı kırmızıbiber ilave ettiğiniz sardalyeleri bir tavaya alın ve her iki yüzünü de 1’er dakika pişirin. Domatesli karışımı sardalyelerin üzerine dökün. Bıldırcın yumurtalarını ve kiraz domatesleri ekleyip 2 dakika daha pişirin.

Karides

Zencefilli jumbo karides


 
 
 
Balıkçılık tekniklerinin gelişmesi, farklı denizlerde ve okyanuslarda yaşayan türlerin (kuzey karidesi, jumbo karides, pembe Senegal karidesi) piyasaya girmesiyle karides tüketimi yaygınlaşmıştır. Karides; yumurta, yağsız ton balığı, tavuk ciğeri gibi besinlerle birlikte dünyanın en doyurucu ve tok tutan yiyeceklerinden biridir.
  • 8 adet jumbo karides
  • 4 küçük soğan
  • 1 baş zencefil
  • 1 tablet balık suyu
  • Tuz, karabiber
 
Soğanları soyun ve kıyın. Zencefili soyma bıçağıyla ince zarlar halinde dilimleyin. Yapışmaz tavanın içine 2 çorba kaşığı su koyun ve tavayı ısıtın. İyice ısınan tavaya kıyılmış soğanı ve zencefili ekleyin. Karışımı öldürdükten sonra karidesleri de tavaya koyun. Balık suyunu ekleyin ve yaklaşık 15 dakika pişirin. Tuz ve karabiber ekleyin.

İşte en yararlı ve kolay hazırlanan balık ve et tarifleri

 

Bonfile

Sığırın en yumuşak, en saf, en lezzetli ve en aranan bölümüdür. Bu yüzden de en pahalısıdır. Bonfileden chateaubriand (Bonfilenin tam göbeği, bir bütün bonfileden iki parça çıkar) ya da madalyon hazırlatabilirsiniz.
 
  • Protein açısından çok zengindir (100 gramında 20 gram).
  • Yağ oranı % 5 ile % 15 arasında değişebilir.
  • Bonfile özel günlere saklanmayı hak eden bir ettir.
 
 

Kaplanın gözyaşları

 
Malzemeler
  • 2 tane 150 gramlık dana bonfile
  • Kişniş
  • Sarmısak
 
Marinat için
  • 3 çorba kaşığı istiridye sosu, 1 çorba kaşığı soya sosu, 1 çorba kaşığı konyak
  • 1 diş dövülmüş sarmısak, 1 çay kaşığı çekilmiş karabiber
 
Sos için
2 çorba kaşığı misket limonu (yeşil limon) suyu, 1 çay kaşığı sıvı suni tatlandırıcı, istiridye sosu, soya sosu, konyak, ezilmiş sarmısak ve çekilmiş karabiberle marinat hazırlayın.
 
Hazırlanışı
Bonfileleri bu marinatın içine yerleştirip üzerini streç filmle kaplayın ve arada ters yüz ederek en az 5 saat bekletin. Yeşil limon suyu ve sıvı suni tatlandırıcıyla sos hazırlayın. Servis etmeden önce, bonfileleri marinattan çıkarın ve tercihen kızgın tavada, orta derecede pişirin. Eti çok ince dilimler halinde kesin, üzerine sosu gezdirin, kıyılmış taze kişniş ve sarmısakla süsleyip servis edin.

Dana ciğeri

Cığer, dananın en çok aranan parçalarından biridir ve kasaplarda özel bir yere sahiptir. Dana ciğerini genellikle satış avantajı sağladığı için “düve ciğeri” adı altında satılan sığır ciğeriyle karıştırmamaya dikkat edin.
 
  • Protein açısından çok zengindir (100 gramında 24 gram protein).
  • A, B3 ve B12 vitaminleri ile demir açısından da önemli bir kaynaktır.
  • Yağsız, lezzetli ve yumuşak bir vitamin deposudur ancak kolesterol açısından çok zengin olması dezavantajlarından biridir.
  • Bir organ olması da iştahı kapatmaktadır. Bu zengin besini, kolesterol ve gut sorunu olmayanların haftada 1 kez tüketmesi önerilir.
 

Frambuaz sirkeli dana ciğeri

 
Malzemeler
  • 2 dilim dana ciğeri
  • İnce halkalar halinde doğranmış 1 küçük soğan
  • 1 demet kıyılmış yeşil soğan
  • 2 çorba kaşığı frambuaz sirkesi
  • 2 çay kaşığı kekik
  • 1 defne yaprağı
  • Tuz, karabiber
 
Hazırlanışı
Soğan halkalarını ve yeşil soğanı yapışmaz tavada, orta ateşte pembeleşinceye kadar kavurup bir tabağa alın. Ciğer dilimlerini tavaya atıp ve her yüzünü yaklaşık 4 dakika pişirin. Tuz ve karabiber ekleyin, soğumaması için kapak kapatıp bekletin. Soğan ve yeşil soğan karışımını tekrar ateşe koyup ısıtın. Frambuaz sirkesi, kekik ve defneyi ekleyin. 2 dakika daha tavayı sallayarak ısıtın ve ciğer dilimlerini ekleyip ısıtmaya devam edin. Hemen servis yapın.

Röportajın 2. Bölümünü okumak için tıklayınız...

Röportajın 1. Bölümünü okumak için tıklayınız...

Bölüm 2: Dr. Pierre Dukandan Yulaf Kepeği Mucizesi

Karbonhidrattan vazgeçemeyenler için Dukan’ın üç önerisi var: Yulaf kepeği, mercimek ve bezelye. Ünlü diyetisyene göre, makarna düşkünleri az pişmiş makarnayla kilo verebilir. Patates ise liste dışı bırakılacakların en başında yer almalı.
 
‘Bundan on beş yıl önce belki basit bir mesele olan fazla kilolar bugün AIDS ve domuz gribinin toplamından daha fazla kişinin ölmesine sebep olmuş bir seri katildir... Verdiği hasarlardan, işin ekonomik boyutundan ve tanınmayacak hale gelen insanların yaşadığı sıkıntılardan bahsetmiyorum bile...’ Bu cümleler hayatının 35 yılını kilo verme meselesine adayan ünlü diyetisyen Pierre Dukan’a ait. Peki neden kilo alıyoruz? Neden bazı ülkelerde kadınların hepsi fit ve sağlıklı bir vücuda sahip? Hangi karbonhidratları kesinlikle yemememiz gerekiyor? Dünyaca ünlü Fransız diyetisyen anlatıyor...
Ben gerçek bir karbonhidrat düşkünüyüm. Benim gibi çok insan var, sadece et ya da sebze yiyince aç gibi hisseden... Tavsiye etmeseniz de bize en zararsızından en zararlısına bir sıralama yapın...
Listenin başı belli; yulaf kepeği... Onu hayatında tutan her zaman sağlıklı olur. İkinci sırada mercimek var. Hem karbonhidrat hem protein içeriyor. Çok sağlıklı bir besindir. Üçüncü sırada bezelye var. Her yemeğe uyum sağlar, lezzetlidir, içeriğinde vitamin, potasyum da vardır.
 
Gelelim günlük hayatta kullandığımız o zararlı olanlara...
Makarna, pilav ve patatese göre daha sağlıklıdır ama pişirme şekli çok önemli. İtalyan usulü al dente şeklinde pişirirsen, yani makarnayı hafif sert bırakırsan vücut onu öğütmek için kalori harcar. Dolayısıyla vücuda hamur makarnadan daha az kalori yüklemiş olursun. Listede sırada olan pirinç için de geçerli bu söylediğim. Hafif diri bırakırsan pirinci çok daha sağlıklı olur. Patates en az tercih edilen bu bağlamda ama daha fenası tabii ki var: “Corneflakes.” Çocuklarınıza her sabah marifetmiş gibi yediriyorsunuz ya, ufak ufak zehir koyduğunuzu düşünün, o derece zararlı...
Ama mısır var içinde...
Ben de bunu bekliyordum. Evet mısır var ama sen onu topraktan alıp pişirmiyorsun ki, ne işlemlerden geçiriliyor. Dalından koparıldığında glisemik endeksi 36, mercimekten biraz fazla yani. Corneflakes hazırlanırken yüksek ısıda basınçla sıkıştırma ve püskürtme metodu kullanılıyor. Bu sırada glisemik endeksi 50 oluyor. Mısır taneleri bu yüksek ısıda toz haline getirilip mobilyalardaki sunta gibi sıkıştırma yöntemiyle hazırlanıyor. Şekil verici olarak kimyasal jöle kullanıyorlar. Corneflakes haline geliyor yani! Tabii glisemik endeksi de 95 oluyor. Yani dalından koparılmış halinin üç katı oranında şekere sahip oluyor. Zararlı maddelere hiç girmiyorum ve onu her sabah çocuğunuza veriyorsunuz.
 
Kaldım...
Son sırada da beyaz ekmek var... Ben hayatımdan yıllar önce çıkardım, siz de çıkarın...
 

“Hiç kimse özellikle de hiçbir kadın şişman olmaktan mutlu olmaz. Doğada da şişmanlar kaybeder. Vahşi ormanda mesela, şişman olan ölür. Çünkü koşamaz ve çok dikkat çeker.

 

"İki kadeh şarap hayatına bir yıl ekler, dört kadeh ise bir yıl alır"

Bir de nefes alma durumu var...
Nefes aldığınız zaman oksijen girer vücuda. Onu kullanmak için vücut enerji harcar. Afgan yürüyüşü diye bir şey var. Oraya gittiğimde keşfetmiştim. Dans ederken ya da jimnastik yaparken önden bir nefes alırlar. Onun gibi düşünün. Hızlı hızlı adımlar atar Afganlar ve nefes alıp başlarlar yürümeye. O kadar yararlı bir teknik ki... Ben bunu gördüm ve “Dukan Afgan yürüyüşü” koydum adını. Ben uyguluyorum...
 
Alkol kullanıyor musunuz?
Hayır, sevmiyorum ama içseydim kırmızı şarap içerdim.
 
Neden beyaz değil?
Kırmızı sağlığa daha yararlı. Bir kadeh şarap bir şey yapmaz. İki kadeh içersen hayatına bir yıl eklersin. Üç kadeh bir şey yapmaz. 4 kadeh içersen hayatından bir yıl gider.
 
Nasıl yani kafam çok karıştı...
İnan öyle... İki kadeh şarap tedavi gibidir...
 

"Amerikalıların en büyük yanlışı obezite ve dünyayı etkiliyorlar"

 
Fransız kadınlar hep fit, hayretle bakar dünya onlara... Parmağınız var onu da biliyoruz tabii.. Öte yandan Amerikalılar ve İngilizler obezite yolunda emin adımlarla ilerliyorlar ama sanki umurlarında değil.
Umurlarındadır... Hiç kimse özellikle de hiçbir kadın şişman olmaktan mutlu olmaz. Doğada da şişmanlar kaybeder. Vahşi ormanda mesela, şişman olan ölür. Çünkü koşamaz ve çok dikkat çeker. Bu iyi hissedilecek bir durum değildir. Uyku bile haramdır şişmanlara. Apne olur. Eninde sonunda sorunlar başlar. “Acı çekiyorum, ben bir canavarım” diyerek ofisime gelen oluyor. Burada önemli olan şey kültür. Amerika’dayken bana “Fransız kadınları neden hep incecik” diye soruyorlardı. Çünkü fazlalık gördükleri anda müdahale ediyorlar. 3 kilo aldığı anda hemen rejime başlayan kadınlar var.
 
Yani ülkenin geleneksel yemekleri kadar insanının kafa yapısında da bitiyor olay...
Yemek demeyelim de ülkenin onu pazarlama şekli diyelim. Çok önemli. Amerikalıların en büyük yanlışı bu, üstelik sadece kendilerini değil bütün dünyayı etkiliyorlar.
 

Yulaf kepeği

  • Dukan diyetinin temellerinden biri. Dünyada tek başına zayıflatıcı etkisi olan tek gıda. Çünkü yulaf kepeği iki farklı fiziksel özelliğe sahip. Sindirim sistemine girdiği anda zayıflatıcı etkileri olan yoğun ve yapışkan bir süngere dönüşür.
  • Çözünebilir lifleri, hacimlerinin ortalama 25 katı kadar su alabilme kapasitesine sahiptir. 12 gram, yani bir çorba kaşığı yulaf kepeği mideye ulaştığında 300 gram su çeker ve 312 gramlık bir kitleye dönüşerek mideyi doldurur ve uzun sürecek bir tokluk hissi oluşmasını sağlar.
  • Yulaf kepeği, besinlere karışarak incebağırsağa ulaşır. Burada kana karışmaya hazır, zengin ve besin değeri yüksek bir eriyikle karşılaşır. Bu noktada yulaf kepeğinin en önemli görevi başlar. Yoğun ve yapışkan yapısı sayesinde etrafındaki her şeye yapışıp kendine sabitleyerek ele geçirir ve bu besinleri içerdikleri kalorilerle birlikte, dışkı yoluyla vücuttan atar. Böylece küçük ölçekli yulaf kepeği sürekli ve uzun süre kullanıldığında çok etkili olabilecek bir kalori kaybına neden olur.

Yulaf kepeğinin dukan diyetinin evrelerinde kullanımı:

  • Atak evresinde günde 1.5 çorba kaşığı.
  • Seyir evresinde günde 2 çorba kaşığı.
  • Güçlendirme evresinde günde 2.5 çorba kaşığı.
  • Koruma evresinde günde 3 çorba kaşığı.
 

“Şeker gerçekten zararlı. Çok şeker kullanan insanların çoğu şeker hastası ve kalp krizi riskleri var.”




 

“Vücuttaki yağlar şekere kırmızı halı seriyor”

 
Şeker vücuda ne yapıyor?
Bir örnekle anlatayım... 5 litre kanın var ve her bir litrede 1 gram glikoz mevcut, yani tüm vücudunda dolaşan kanında toplam 5 gram şeker var. Bir markete girdin. Çok da stresli bir günündesin. Bir koca paket bisküviyi aldın. 100 gram şeker var içinde... Bu şeker miktarı 25 dakika sonra kanında. Yani önceki 5 gramı da ekle, kanında 105 gram şeker var. Normal şartlarda kanında 105 gram şeker olan insan komaya girer ve ölür. Ama ölmüyorsun.
 
Neden?
Pankreas ensülin salgılıyor. Ensülin şekere gelip diyor ki “Lütfen burada kalma, sahibimi öldürüyorsun. Başka yere git”... Şeker cevap veriyor: “Tamam giderim, sorun yok ama nereye gideyim?”... “Üç seçeneğin var” diyor pankreas, “Karaciğere, kaslara ya da yağlara”... Şeker karaciğerin kapısını çalıyor. Karaciğer “Kusura bakma daha dün geldin ve o miktar hâlâ içimde” diyor. Şeker mecbur kaslara gidiyor, “Sana ihtiyacımız yok, üstelik bizi yavaşlatıyorsun” cevabı alıyor veee yağların kapısını çalıyor sonunda... Yağlar adeta önüne kırmızı halı seriyor: “Gel burayaaa, gel burayaaaa”... Şeker gerçekten zararlı. Çok şeker kullanan insanların çoğu şeker hastası, kalp krizi riskleri var, böbrekleri sorunlu.
 
Karbonhidratı sokmuyorsunuz değil mi bu listeye, o da şekere dönüşüyor ya...
Hayır, bahsettiğim sadece şeker. Tatlı şeyler... Dediğin gibi onların hepsi neticede şekere dönüşüyor ama yavaş yavaş. Ensülin de yavaş yavaş salgılanıyor.  
 
Pratik yulaflı tarifler
 
Yulaf kepekli gözleme
 
 
 
 
 
 
Malzemeler
 
  • 2 yemek kaşığı yulaf kepeği
  • 1 yemek kaşığı buğday kepeği
  • 2 yemek kaşığı yağsız beyaz peynir
  • 1 yumurta
Hazırlanışı
Geniş bir kâsede kepekleri, % 0 yağlı beyaz peyniri ve yumurtayı karıştırın. Yapışmaz tavayı 3 damla sıvı yağla yağlayıp kâğıt havluyla kurulayın.
 
Gözlemeyi orta ateşte, tavadan ayrılıncaya kadar (yaklaşık 3 dakika) pişirin ve ters yüz edip diğer yüzünü de pişirin.
Kolesterole dikkat
Kolesterol sorununuz varsa ya da yumurta sarısı tüketiminizi sınırlamak istiyorsanız bu tarifi sadece çırpılmış (tercihen) yumurta akıyla yapabilirsiniz.
 
Gözlemeye tatlandırıcı ve istediğiniz aromaları ekleyebilir ya da dilediğiniz ot ve baharatlarla karıştırarak tuzlu versiyonunu hazırlayabilirsiniz.
 
 
 Röportajın 3. Bölümünü okumak için tıklayınız...

Röportajın 1. Bölümünü okumak için tıklayınız..

Kaçırılmayacak bir Röportaj (HTHaber Nazenin Tokuşoğlu) Bölüm 1:Düşes Kate’i 2 beden zayıflatan adam

 
Dr. Pierre Dukan adını verdiği diyeti arkadaşımız Nazenin Tokuşoğlu’na anlattı.
Başlarken...
Dünyanın gelmiş geçmiş en ünlü diyetisyeni o. Dr. Pierre Dukan... “İstediğiniz Kadar Yiyebileceğiniz 100 Besin” diye bir kitap çıkaran Dukan; son zamanlarda protein diyetiyle yatıp “Su içsem yarıyor” diyerek kalkanların sayıca arttığı ülkemize de bu vesileyle geldi. Onunla ilk ve tek kapsamlı röportajı yapma fırsatına biz eriştik... Pazar ekinde başlayan bilgi bombardımanı bu sayfalarda üç gün boyunca devam edecek. İyi kilo vermeler...
 
1941 yılında Cezayir’de doğdu. 1975 yılında Paris’te meslek hayatına pratisyen doktor olarak başladı. O yıllarda kilolu ve obez bir kişinin düşük kalorili ve küçük porsiyonlu yiyeceklerle beslenmesi öneriliyordu. Dukan bu yaygın kanının aksine kilo problemi olan insanların diyet sonrasında kaybettikleri kiloları geri almalarını engelleyen yeni bir yöntem düşündü. 2 yıl süren çalışmalar sonucunda 2000 yılında yayımlanan “Nasıl Zayıflayacağımı Bilmiyorum” adlı kitabında bu yöntemi anlattı. Kitap çok satanlar arasına girdi. Bu arada Cambridge Düşesi Catherine’in Prens William ile düğününden önce 2 beden zayıflamasını sağlayarak İngiltere’de oldukça popüler hale geldi.
 
Temel prensipler
Pierre Dukan, diyetinin temel prensiplerini ve uygulamasını şöyle açıklıyor: “Çevremdekilerin benim ismimi verdiği bu yöntem, hayatımın bir özetidir. Doktor olduğumdan beri, ihtiyacı olan insanları iyileştirmekten mutluluk duydum. Beslenme uzmanı olduğumdaysa önce bana öğretilenleri uygulamayı denedim ve elimizdeki yöntemler yüzünden, bu savaşı daha başlamadan kaybettiğimizi fark ettim. Bunun üzerine önce bir diyet, sonra bir plan ve en sonunda da bir metot geliştirdim. Bu sistem tıpkı bir toplum gibi, birlikte ilerleme ve sınırların, kültürlerin ötesine geçme amacı taşıyor. Bugün, otuz beş yıllık birikim ve deneyimin sonunda, Dukan diyetinin fazla kiloların dünyaya yayılması karşısında durabilecek bir yöntem olduğuna inanıyorum.”
 

Kadınların kalçası erkeklerin göbeği...

Belli bir zaman diliminde en fazla kaç kilo vermek sağlıklı?
Bunu ancak bir örnekle açıklayabilirim. Birisi 10 kilo kaybetmek istiyor diyelim. 5 gün atak rejimi yapmalı. O 5 günde 2 buçuk kilo verir, kendini de iyi hisseder. En uzun atak rejimi süresi 7 gün, o da obezler için. Sonrası tehlikeli. Seyir ve güçlendirme evresinde hafta başına 1 kilo daha gider. 4 aşamalı rejimde iki ayda 10 kilo sağlıklı bir şekilde verilmiş olur.
 
Aslında zayıf olup kilo vermeyle kafayı bozanlara ne diyorsunuz?
Kabul etmiyorum. Sitenizde bir test var, onu yaptım. Bana “Dukan diyeti yapamazsınız” dedi... Kaç kilo olman gerektiğini biliyoruz. Şu ana kadar hesap hiç yanılmadı. 9 milyon kişi kilosunu öyle hesapladı.
 
Tabii iki kilo verme nedeni var insanlar için, ilki tabii ki fazla kilolu, hatta obez olmaları ikincisi de bölgesel fazlalıklar. İncedir ama inanılmaz büyük kalçası ya da karnı vardır. Dukan ikisine de hitap ediyor mu?
Evet ama en iyi sonucu kadınların kalçasında erkeklerin göbeklerinde görüyoruz.

Çocuklar şişman ve şeker hastası olarak doğuyor!

Ne tür hastalıkları olanlar Dukan diyeti yapmamalı?

Her halükârda önce doktora gitmeli. Doktor sizin yakın bir arkadaşınız olmalı, unutmayın. O size “Tamam yapabilirsin” ya da “Dikkatli ol” diyecektir. Onun dışında patolojik böbrek ve kalp rahatsızlığınız varsa, hamileyseniz ya da çocuksanız tavsiye etmiyorum. Bana gelirse reddederim zaten. Çocuklarla ilgili başka bir nokta daha var. Anne hamileyken ne yerse bebeğe gidiyor. 1970’lerden bugüne doğumları inceliyorum. Bebekler yüzde 30 daha fazla yağlı doğuyor. Eskiden bebek kilosu doğumda ortalama 3’tü, şimdi 3 buçuk 4.

Sebep?

Proteinler çok değişmedi, balık her yerde balık, et de öyle... Yağ da öyle ama karbonhidratlar değişti. Bisküvi, kraker, corn flakes ve türevleri her yerde. Anne şekerli bir şey yediğinde bu şeker gelişmiş pankreasına gidiyor, halbuki bebeğin pankreası minicik. Ve o küçük pankreas annenin yediği şekerle baş edemiyor ve büyüyor. Obez ya da şeker hastası olma ihtimali artıyor. 5 yaşında obez olan bir çocuk hayatı boyunca kilo savaşı verir. Hamilelikte beslenme çok önemlidir.

Hamile rejim yapmalı mı?

Tamam arada karbonhidrat yesinler ama sakın tatlı yemesinler. Sadece tadımlık belki... Çocuğunun bütün hayatı senin elinde, düşün. Şimdi 6-7 kiloda doğan çocuklar var, doğuştan şeker hastası çocuklar. 3. aydan itibaren tutacaksın kendini, hamileysen. “6 Ayda Dünyayı Değiştirebilirsin” diye bir kitap yazıyorum şimdi, çocuklar üzerine. Gençler için de bir fikrim var. Üniversiteye girerken ve bitirdikten sonra kilosu aynıysa ona ekstra not verilsin. Hem onu motive eder hem de ona ister istemez ayak uydurmak zorunda kalan ailesi de sağlıklı beslenmiş olur.
 

İşte Dukan diyetinin meşhur ‘dört evre’si

1- Atak Evresi (Attack)

Sadece proteinle beslenilen, 3-10 gün sürebilen ve hızlı kilo verilen evre. Kişiye moral vermesi amacıyla başlangıçta hızlı bir şekilde kilo kaybettirir. Protein açısından çok zengin 72 besinden oluşur.

2- Seyir Evresi (Cruise)

Hedef kiloya ulaşana kadar birer gün dönüşümlü olarak sadece protein ve protein + sebze şeklinde beslenilmesi gereken evredir. 72 proteine bu evrede 28 sebze eklenir. İlk evreye göre daha yavaş fakat düzenli bir şekilde kilo verilir.

3- Güçlendirme Evresi (Consolidation)

Verilen kilo başına 10 gün olacak şekilde belirli besinlerin yenmesine izin verilen evredir. İdeal kiloya ulaştıktan sonra o kiloları yeniden almamızı engeller bu evre. Normal yeme düzenine devam edilirken; perşembe günleri protein diyeti yapılmasını, asansör kullanımının bırakılmasını, her gün 3 çorba kaşığı yulaf kepeği yenilmesini önerir.
 

4 evre nasıl çıktı ortaya?

Yıllar önce bir adam geldi yanıma. “Doktor ne olur beni zayıflat” dedi. Ben de o sıralar nöroloji alanıyla ilgiliyim. Kilo verdirme falan hiç ilgi duyduğum bir şey değil. Bakıyorum o konuşmaya devam ediyor. “Her şeyi kes ama eti kesme doktor, et yemeden yaşayamam” dedi. Ben de “iyi tamam sürekli et ye, 5 gün sonra gel” diye attım başımdan. Oh dedim beş gün rahatım. Neyse geldi adam. Bir çıktı tartıya 5 kilo gitmiş. “İlk defa hayatımda böyle bir şey yaşıyorum” dedi. Benim için de öyleydi. İkinci hafta biraz sebze ekleyelim böyle olmaz dedim. Sonra araştırmaya başladım. Temel yolu bulmuştum ve oradan devam ettim. Çok da eğlenceliydi. Atak ve seyir evreleri böylece kendiliğinden çıktı ortaya. Sonra bir bir hastalar gelmeye başladı. “Doktor 6. ayda aynen geri aldım kiloları” diye... İşte o zaman kolları sıvadım. Bir trick noktası olmalıydı bunun. Güçlendirme ve tam koruma evreleri üzerinde çalışmaya başladım. Perşembeleri atak evresindeki uygulama devam etti. Diğer günlerde de yulaf kepeği ve 20 dakika yürüyüş kurallarını atlamadığın sürece eski kiloları hayatta almazsın.

Neden perşembe?

 
Herkes bunu soruyor. Gün koymazsam iki üç hafta sonra unutuyor hastalar. Ben de “Hadi perşembe olsun” dedim. Hafta sonu kesin daha çok yiyorsun. Pazartesi ve salıları zaten hafta sonunun fazlalığını temizlemeye çalıştığın suçluluk günleri. Perşembede hiçbir şey yok.

Dukan diyetinde yemek miktarında sınırlama getirilmiyor değil mi?

 
Ne zaman istenirse yemek serbesttir. Ancak öğün atlanmamalı, kalori hesabı yapılmamalıdır. Kalori sistemi değil kategori sisteminin takip edilmesi gerekiyor, dolayısıyla hesap yapmaksızın aşırıya kaçmadan her şey yenebilir.,
 
 
Röportajın 2. Bölümünü okumak için tıklayınız...
Röportajın 3. Bölümünü okumak için tıklayınız...

Röportaj: Nazenin Tokuşoğlu

19 Mayıs 2014 Pazartesi

Dr.Pierre Dukan ile Türkiye Toplantısı



Ekim 2011 tarihinde tanıştığım ve istediğim kiloya ulaşmama yardımcı olan Dukan Diyeti Serüvenine ; Kitabımı okumuş araştırmalarıma devam ederek başladığım tarihlerle Simla Palas ' ın yıllarını harcayarak emek emek dokuduğu sayfasına ulaşmam aynı tarihlere denk gelir.

3 yıldır edindiğim bilgileri ,tecrübelerimi ve ürettiğim yemek tariflerimi sizlerle paylaşmaya ve sorularınızı elimden geldiğince yanıtlamaya çalışıyorum. 

Ve bu süreç içerisinde Simla ile birlikte sizlere daha fazla bilgi ulaştırabilmek için gerek dukan koçluk hizmeti alıp sizlerin sorularınızı iletmek gerekse Türkiye'de dukan diyeti uygulayan sizleri anlatıp, ihtiyaçlarımızı ve taleplerimizi iletmek gibi defalarca Dr. dukan ve ekibi ile temasa geçmiştik. Yaptıkları çalışmalar neticesinde dukan ekibi de Türkiye' de çalışmalara başlama kararı aldılar. Çalışmalarımız neticesinde Dukan ekibi tarafından takdir görmek ve bu organizasyonda görev alabilmek bizler için gurur verici, sizlere tekrar teşekkür etmek isterim.


3 günlük bir program ile Türkiye'ye gelen sevgili Dr. Pierre Dukanın programı oldukça yoğundu.Bu program içerisinde 16 Mayıs tarihinde bizlere de bu değerli görüşmeyi organize eden dukan ekibi türkiye koordinatörü ayşe hanıma çok teşekkür ederiz. Bu toplantı için çok sınırlı sayıda davetli çağırabilme sansımız oldu. Bu seçimleri yaparken dukan diyetini benimseyen bu doğrultuda hedef kilolarına ulaşan değerli derya, alev, elçin, ozlem dr.gozuyle dukan diyetini uygulayan sema hnım -60kg.luk deneyimi paylasan Gül, kıymet,yasemin ,pınar ve tüm cevrelerine gonullu destek olan pek cok dukan diyeti fanatiği arkadaşıma da tesekkuru borc biliyoruz.

Dr. Pierre Dukan' ın bu ziyaretinin 3 ana sebebi var; birincisi yeni kitabı''Dukan Diyetinde İstediğiniz Kadar Yiyebileceğiniz 100 Besin'' kitap satışa sunuldu . D&R ve idefix gibi kitap sitelerinden ve mağazalarından yeni kitabına ulaşabilirsiniz.

İkincisi senelerdir internette yurtdışında dukan diyetini uygulayan kişilerde gördükçe keşke bizde de olsa dediğimiz dukan ürünleri, dukan ürünleri birkaç gün içerisinde sağlıklı ürünler kategorisi ile birlikte eczanelerde yerlerini alacak. Liste elime ulaştığında sizlerle hemen paylaşacağım. Bu ürünler içerisinde bisüvi yulaf kepeği gevreği gibi öğünlerimizi kolaylaştıracak ürünlerin yanı sıra yulaf kepeği stevya gibi ürünleri sizlere tekrar ve daha çok sevdirecek yeni kaliteli lezzetlerle birlikte gelicekler.






Üçüncüsü ise özelllikle yabancı dil sıkıntısı olanlar için türkçe yani anadilimizde dukan koçluk hizmetleri paylaşılan rakamlar göre günlük 1-2 tl arası bir ücret ile üye olabilecek tüm sorularınızın cevaplarını dukan koçlarından alabileceksiniz. Koruma evresinde ise çok cüzi rakamlar ile aboneliğinizi devam ettirerek koruma evrenize destek alabileceksiniz. Günlük olarak ilerlemenizin takip edileceği bu sistem çok yakında yayında olacak biraz daha sabır istiyoruz ;)


Dr. Pierre Dukan ile salona girdiğinde, onun niçin görmeden bu kadar çok sevilebildiğini bir kez daha anlamış olduk. Kendisi her bir katılımcı ile tek tek ilgilenip inanılmas bir mütevazilik ve kibarlıkla sorularını yanıtlayıp sohbet etti. Yüzünden eksilmeyen gülümsemesi ,enerjisi ve samimiyetiyle hepimizin kalbinde bir kez daha taht kurdu. Yazıya ekleyebildiğim resimlerden de bu harika adamın enerjisini ve şevkatini görebileceğinize inanıyorum.



Kendisine tekrar bu içtenliği ve insanlara olan bitmek tükenmek bilmeyen sabrı ve sevgisi için teşekkür ederiz. Hatta yerinde başka bir benzer şekilde diyet programı olsn başka bir doktor olsaydı yanına yaklaşıp böylesine içten sohbet edebilirmiydik yoksa dayak mı yerdik diye kendi aramızda gülüştük.

Dukan bizlere kendi tarifleri ile güzel bir ikram köşesi hazırlamıştı. Bizde türk hamarat kadınları olarak kendi tariflerimiz ile hazırladığımız yiyeceklerimizi kendisine tattırdık. Dukan yiyeceklerimizi çok lezzetli buldu. Belki ileride bu anlamda da bir süpriz gelebilir.

Konuyla ilgili detayları sonraki postlarda yazacağım..

Sevgiler





13 Mayıs 2014 Salı

Dr.Pierre Dukan , Dukan Koçluk Hizmeti ve Merakla Beklenen Ürünler Türkiye'de



Beklenen gün geldi.. Aylardır çalıştığımız ve sizlerle paylaşmak için sabırsızlandığımız süprizimizi açıklama günü geldi.

İsterseniz önce Dr.Pierre Dukan'ın sadece bizler icin Türkce olarak hazırladıgı videosunu izleyin sonra yazının devamını okuyun:)

Bu Cuma günü(16 Mayıs)yeni kitabı ''Dukan Diyetinde İstediğiniz Kadar Yiyebileceğiniz 100 Besin'',

Dukan Turkıye Resmi Sitesi ve Dukan Ürünlerinin tanıtımı icin istanbul'da bir toplantı yapacak.

O gün sadece biz takipcileriyle beraber olup sorularımızı da yanıtlayacak.
İstanbul davetlileri için kontenjanımız dolmuş durumda. Diğer şehirler için katılmak istiyorum diyenler için çok sınırlı sayıda kontenjanımız mevcut

Cuma günü ben de orada olmak istiyorum diyenler dukandiyetitarifleri@gmail.com adresinden Simlaya ya da ilkaykiran@hotmail.com adresinden ilkaya ulaşabilirler.
Gelemeyecek olanlar merak ettikleri sorularını da bize iletirlerse sizin adınıza sormaktan mutluluk duyarız.


Bu toplantıya katılamayanlar için Kanyon AVM D&R Mağazasında 16 Mayıs tarihinde Saat 17:00 'de bir imza günü gerçekleştirilecektir. Bu imza günü tüm katılımcılara açıktır.

Sevgiler

ilkay

11 Mayıs 2014 Pazar

Baton Ekmek (süt tozsuz)







Bu aralar günlük ekmek yapamayacak kadar yoğunum istedim ki bir ekmeğim olsun sabahları kesip kesip sandviç yapabileyim.

Bu ekmekte böyle ortaya çıktı işte..

malzemelerimiz yine aynı şeyler oranlar farklı sadece

12 yk yulaf kepeği karışımı (4 günlük) /12 yemek karışımı yulaf kepeği de kullanabilirsiniz (6 günlük)

1 paket kabartma tozu

3 yumurta birinin sarısı üzerine sürmek için ayrılacak

yaklaşık 12 yk yoğurt
 başka bir malzeme yok :)

ilk önce toz malzemeleri güzelce karıştırıyoruz kabartma tozu eşit dağılsın diye

sonra yumurtaları ve yoğurdu ekleyip el çırpıcısı yardımı ile  geniş bir kapta karıştırıyoruz

bu arada uygun bir kalıbın tabanına yaglı kağıt kesip koyuyoruz bu ekmeğin kolayca çıkmasını sağlayacak yaglama vb işlemlere ihtiyaç kalmayacak fırınınızı da 170 dereceye ısıtın ve karışımınızı fırına yerleştirin.

kabarma tamamlandığını düşündüğünüzde yumurtayı sürmek için açın kapağını sürün ve kapatın.

kabarma tamamlanmadan kapağı kesinlikle açmayın..

afiyet olsun..

tavsiye çok lezzetli bir sandiviç oldu. elime sağlık:)


Bu yazılarda ilginizi çekebilir..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...